Kayıtlar

TWİTTER ANALİZ'İ ANALİZ EDELİM

Resim
Twitter kullanıyoruz. Peki verilerimizi analiz edebileceğimiz biliyor muyuz? Evet twitter analiz (analytics) ile bir çok bilgi edinebiliriz. Twitter'ın marifetleri GİRİŞ SAYFASI: Twitter Analiz' i kullanabilmek için twitter heabımızla giriş yapıyoruz. En az 14 günlük twitter kullanıcısı olmamız gerekiyor veri analizi için. ANA SAYFA: İlk karşınıza çıkan sayfadır.   Bu sayfa yoluyla hesabınızla ilgili bilgiler edinebilirsiniz. Takipçi sayılarınızın sayısını, profil ziyaretlerini, twit görüntüleme sayılarınızı görebilirsiniz. Twitter analiz ana sayfasına girince karşımıza ilk çıkanlar: 1- Hesabımızın 28 günlük Özeti 2- Bulunduğunuz ayın Twit Özeti   - En popüler twit   - En iyi bahseden   - En iyi takipçi Bu şekilde ana sayfa görüntüsü TWiTLER: Bu bölümde takipçilerinizin 28 günlük artışını  grafik olarak görebilirsiniz.  Bunun yanında attığınız twitlerin ayrıntılı analizi görüntüleniyor. Her twitiniz için görüntülenme...

ŞİRİN KOMÜNİSTLER

Resim
Hiç aklımıza gelir miydi Şirinler çizgi filminin bir ideolojiyi temsil edebileceği? Gelin birlikte bakalım nasıl komünist oluyor şirinler. Öncelikle şirinler hakkında kısa bilgiler verelim. Les Schtroumpfs (Fransızca) Orijinal ismi ile Şirinler,  Pierre Culliford  tarafından 1958 yılında yayınlanan çizgi romandır. 1981 yılında televizyon ekranlarında gösterime girmiştir. Peki şirinleri komünist yapan etmenler neledir? Yakışmış ama mikrofon. tam bir lider:) 1. Şirinler köyünde para kullanılmaz. Satılan hiçbir şey yoktur. Dolayısıyla market, kasap, manavda yoktur.  Tüm Şirinlerin istediği veya ihtiyacı olan her neyse parasız alır. Para olmazsa aynı zamanda ne olmaz?.  Ekonomik kriz.:) İşin iyi yanı da bu. Köyde Şirinler vergi dairesi yada Maliye bakanlığı yok. Kısacası paranın kullanılabileceği veya paranın kontrol edileceği hiçbir yer bulunmamaktadır Şirin köyde.  Şirine ne yapıyor ki orada? Tam ev hanımı olmuş :) 2. Şirinler köyünde h...

DOST KAYBETMENİN 10 ETKİLİ YOLU

Resim
Dostluğun önemini hepimiz biliyoruz. Peki onu bitirmenin yollarını? Burada kısaca dostluklarınızı nasıl koruyacağınızı ironik bir biçimde anlatmaya çalıştım.   Dost kaybetmenin birbirinden etkili yolları. Tabii ki bunu istiyorsanız... 1. Sır Tutma: Asla onların sırlarını tutma yın. Hatta hemen size söyleneni   en hızlı yayacak insana söyleyin. Daha önce yapmamış olabilirsiniz ama buradan başlayabilirsiniz.    Kulaktan kulağa oynamak Dostunuzu kaybetmek için iyi bir teknik olabilir. 2. Umut ve Cesaret Verme: Dostlar kötü günler içindir. Size bir konu hakkında fikir sorulduğunda asla ona cesaret vermeyin. Sadece soğuk kanlı bir biçimde  Olumsuz şeylerden bahsedin.  Sizin bu tavrınız karşınızdakinin size olan duygularını çok hızlıca değiştirecektir. Cesaretini kırıp onun umutlarını bitirdiğinizde  dostluğunuza bir darbe daha vurmuş oluyorsunuz. 3. Paylaşımcı Olma: Siz kendiniz hakkında hiçbir şey anlatmayın.  Dertlerinize o...

İçimizdeki Gizli Katil

Resim
    İçimizde bir katil hatta cani olabilir mi? Hayır mı? Üzgünüm ama bu cevap doğru değil. Evet en masum görünen insanların bile içinde bir katil hatta seri katil çıkabilir.   Stanley Milgram, bir insanın otoriteye itaatte ne kadar ileri gidebileceğimizi bir deneyle test etmiş. Stanley Milgram       Deney kısaca şu şekilde ; Deneyde iki denek(biri öğretmen diğeri öğrenci rolünde) ve bir gözlemci (otorite) vardır. Gözlemci ve öğrenci birbirlerini tanıyor ve deneyin bir parçası olarak orada bulunuyorlar. Ancak öğretmenin bu durumdan haberi yoktur.Öğretmen ve gözlemci bir odaya, öğrenci; gözlemci ve öğretmenin sadece seslerini duyabilecekleri başka bir odaya alınıyor. (E: Gözlemci T: Öğretmen L: Öğrenci)   Kısaca gözlemci, öğretmenden öğrenciye sorular soracağını ve her yanlış cevapta belli bir oranda artan(15 volt tan 450 volta kadar)oranlarda elektrik vereceğini söylüyor. Deneyden önce öğretmene de az bir miktar elektrik verilerek öğrencinin...
İLK SÖZ        İlklerle dolu bir gün. İlk defa blog yazarlığı ile ilgili makale okudum, ilkdefa blog sayfalarına baktım ve ilk defa içindekileri özgürce eteğimdeki taşları dökebileceğim bir platforma kavuştum. Zannediyorum ki samimi ve sıcak bir blog olacak(Telefonun ekranında kendimi gülümserken yakaladım). İşte size ilk sözüm bu. Yani samimiyet!        Benim gibi düşünen düşünmeyen herkesi blogunuza beklerim. Evet evet yanlış okumadınız BLOGUMUZ! Nasıl olacak bende bilmiyorum ama birlikte bunu başaracağız. Yepyeni bir yol ve umutlu yolcularla hedefe koşacağız.     Selam, saygı ve hürmetle.