Irkçılığın Zararları Nasıl Anlatılır? ( Bölünmüş Sınıf Deneyi )

      Bir öğretmen televizyonda Martin Luther King'in suikast sonucu öldürüldüğünü görür. Irkçılık karşıtı bu adamın öldürülmesi onu çok etkiler. O sıralarda kendisi de hiç bir siyahinin yaşamadığı bir kasabada çalışmaktadır. Irkçılığın zararlarını anlatacak bir yol bulur. O Jane Elliott !


* Bu ülkede bir potada erimeye ihtiyacımız yok. İçine farklı şeyler koyduğumuz bir salata kabına ihtiyacımız var. Kimliklerini koruyan sebzeler istersiniz, sebze, marul, salatalık, soğan, yeşil biber. Bu farklılıkları takdir edersiniz. 
- Jane Elliott -

      Elliott' un bulunduğu kasabada çocuklar hiç siyahi vatandaş görmediklerinden yapılan ırkçılık ve ayrımcılığı anlayamayabilirlerdi. Bu neden o bir deney geliştir ve uygulamaya koydu. Günlerden Cuma. Öncelikle sınıfı mavi gözlüler ve kahverengi gözlüler olarak ikiye ayırdı ve mavi gözlü öğrencilerin belirgin kol bantları takmalarını istedi. Sonra kahve renkli göze sahip çocukların daha üstün olduğunu ''bilimsel olarak'' açıklayarak sınıfta ilan etti. Sonraki süreçlerde kahverengi gözlü çocuklara daha fazla teneffüs yapma gibi ayrıcalıklar tanınarak, mavi gözlüler geri planda tuttu. Bu esnada mavi gözlü öğrencilerin başarıları gözle görülür ölçüde düşerek, kahve rengi gözlülerin ise başarılarının arttığını tespit etti.Bu sırada kahve rengi gözlü çocukların, mavi gözlülere zorbalık yaptığı ve onları küçük düşürdüğünü kaydetti. 



Tüm bunların ise çok kısa bir sürede gerçekleştiğini gören Elliott şaşkınlığını gizleyemez.

      Pazartesi Elliott, Cuma günü söylediklerinin tersine aslında mavi gözlülerin daha zeki, üstün ve başarılı olduklarını yine '' bilimsel olarak'' açıkladı. Kol bantlarını takma sırası kahverengi gözlülere geldi. Mavi gözlüler bu sefer üstünlü ele geçirdi. Kahve renklilere daha fazla zorbalık yapmaları beklenen Maviler, beklentilerin tersine daha az zorbalık ve aşağılamada bulundular. 

      Pazartesi öğleden sonra Elliott yaşanılan her şeyin bir senaryo olduğunu ve bunu yapmasındaki sebebin siyahilere yapılan ayrımcılığın anlaşılması olduğunu açıkladı. Çocukların tepkileri inanılmazdı. Birbirlerine sıkı sıkı sarılıyorlardı.

      Ten rengi, dili, dini, ırkı ne olursa olsun kimsenin ayrımcılığa uğramadığı bir dünya kurmak elimizde. Kimse seçmediği, seçemediği bir şey için yargılanamaz, aşağılanamaz, hor görülemez. Bu durum; İnancımıza göre bu bir günah ( Efendimiz ırkçılığı ayaklar altına almıştır. ), ahlaken ayıp, kanunen suçtur. Gelip geçtiğimiz dünya kervanından yolda karşılaştıklarımızın kıymetini bilerek  yaşayalım.Gelin  Yunus EMRE' nin SEVELİM SEVİLELİM şiirine kulak verelim;

Hak cihana doludur,
Kimseler Hakkı bilmez
O'nu sen senden iste,

O senden ayrı olmaz

Dünyaya inanırsın,
Rızka benimdir dersin,
Niçin yalan söylersin,
Hiç, senin dediğin olmaz

Dünyaya gelen geçer,
Bir bir şerbetin içer
Bu bir köprüdür geçer,
Cahiller onu bilmez

Gelin tanış olalım,
İşin kolayın tutalım
Sevelim sevilelim,
Dünya kimseye kalmaz

Yunus sözün anlar isen,
Mani'sini dinler isen
Sana iyi dirlik gerek,
Bunda kimseler kalmaz

Yorumlar